İki yıla aşkın süredir devam etmekte olan Covid-19 pandemisinde doktorlar, hemşireler ve tüm sağlık çalışanları canla başla ölümü göze alarak çalışmışlardır. Buna mukabil hekimlerin ve sağlık çalışanlarının daha iyi ortamlarda çalışmaları, özlük hakları ve yasal ödenekleri verilmediği gibi hem halkın hem de çalışanların sağlık sorunları da idare tarafından görmezden gelinmiştir. Gerek geçen dönem gerekse de bu dönemki sendika yönetim kurullarının defalarca yaptıkları çağrıları ve sorunların çözümüne yönelik girişimleri hep sonuçsuz kalmıştır. Sendika yönetim kurulu olarak, 27 Aralık 2021 tarihinde başlattığımız eylemlilik süreci devam ederken, seçim sonrasında Sağlık Bakanı’nın olumlu yanıt ve vaatler vermesi ile kamu yararı ve halkımızın daha fazla mağduriyet yaşamaması adına bir kısım eylemlerimizi askıya almıştık. Geçen bir aylık sürede hiçbir somut adım atılmaması bir yana; halen devam etmekte olan “vatandaşlık kurullarını yapmama” eyleminden ötürü Sağlık Bakanlığının doktorlara baskı ve tehdit yoluna girmesi, keyfi siyasi görevlendirmelere devam etmesi sendikamız tarafından asla kabul edilemez. Bu durum, sendikamızı eylemlerini genişletme yönünde karar alma aşamasına getirmiştir.

Sağlık alanındaki sorunlar gün geçtikçe artmakta ve her yeni sorun bir öncekinden daha büyük yaşamsal tehlike yaratmaktadır. Covid dışı sağlık hizmetleri açısından yaşamsal öneme sahip yoğun bakım ünitelerinin yatak kapasitesi, 28 Şubat 2020 tarihindeki yangın felaketinin bile gerisine düşmüştür. Sağlık Bakanı’nın katıldığı televizyon programlarında övünerek anlattığı solunum cihazları tozlu depolarda bakımsız ve işlevsiz çürümeye terkedilmiştir. Yoğun bakım hemşiresi ihtiyacı halen giderilememiş ve bu yönde somut bir adım atılmamıştır. Tüm bu anlattıklarım, özel sağlık kuruluşlarına hasta sevki yapılmasına ve devletin milyonlarca lira zarara uğramasına yol açmaktadır.

Halbuki bu paralar ile ihtiyaç olan ve halen hastanelerde eksikliği giderilememiş olan ilaç, teçhizat, personel, hemşire, doktor, bina bakım ve yatırımları yapılabilirdi.

Peki neydi bizim sorunlarımız?

  1. Acil servislere hekim istihdamı yapılmaması nedeniyle hekim açığının asistan hekimler, sözleşmeli hekimler ve mecburi hizmet kapsamındaki uzman hekimler eliyle giderilmeye çalışılması,
  2. Düzensiz çalışan hekimlerin vardiya rotasyon tahsisatlarının yıllardır ödenmemesi,
  3. Hekimler arasında ücret dengesizliği yaratan sorunların görüşülüp çözülmesine yönelik çalışacak olan teknik kurul üyelerinin resmi gazetede yayınlanmamış olması ve teknik kurulun toplanamaması
  4. Asistan hekimlere tutturulan acil servis nöbet ücretlerinin %50 kesintiyle ödenmesi ve yurt dışında devam ettikleri ihtisasları süresince maaş ve sosyal yatırımlarının yapılmaması.
  5. Ek mesai ödemelerinin mevzuata uygun yapılmayıp, 5 – 6 aylık geriye düşülmesi,
  6. Yukarıda da belirttiğimiz gibi yoğun bakım yatak kapasitelerinin yetersizliği,
  7. Keyfi siyasi görevlendirmelere devam edilmesi, buna karşılık mevcut boş kadroların yasalara ve liyakate uygun şekilde doldurulmaması,
  8. Ülkemizin güncel nüfus ve ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde güncellenmeyen teşkilat yasaları,
  9. Acil durum hastanesi, yaşlı bakımevleri gibi kurumların yasal alt yapılarının yapılmaması, buralara görevlendirilen hekim ve sağlık çalışanlarının yasal zeminden yoksun çalıştırılması,
  10. Görev başındaki kamu sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerini önleyici güvenlik ihtiyacının giderilmemesi ve yasal tedbirlerin alınmaması,

Yukarıda saydığımız sağlık alanındaki sorunların yanında; Türk Lirasında yaşanan devalüasyon, enflasyonist ortam, hayat pahalılığı, kabul edilemez oranda temel gıda maddeleri ile enerji fiyatlarına getirilen astronomik zamlar tüm toplumu yoksullaştırırken, özellikle emekli ve asgari ücretlileri, açlık sınırının altında gelirlerle yok olmaya zorlamaktadır.

Son olarak, eşel-mobil uygulamasını dondurma veya ortadan kaldırmaya yönelik girişimler ülkede örgütlü hemen hemen tüm sendikaların genel grev kararı almasına yol açmıştır. Sendikamız da bu eylemlerde toplumsal yok oluş ve yoksullaşmaya dur demek için ve halkımızın hak ettiği daha iyi bir sağlık hizmeti sunumu adına bu mücadelede üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir.

 

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası Yönetim Kurulu (a)

Dr. Mustafa Taşçıoğlu

Başkan