Sağlıkta şiddet canımızı yakmaya devam ediyor. Kızgınız! Üzgünüz!
Meslektaşımıza saplanan bıçak hepimize saplanmıştır.
Sağlık kurumlarındaki şiddet “hasta, hasta yakınları ya da diğer herhangi bir bireyden gelen, sağlık çalışanı için risk oluşturan; tehdit davranışı, sözel tehdit, fiziksel ve cinsel saldırıdan oluşan durum” olarak ifade edilmektedir.
Ülkemizde gelmiş geçmiş tüm hükümetler vatandaşlar için ulaşılabilir, çağdaş, eşit bir sağlık hizmeti sunmayı başaramamıştır. Sistemin getirdiği sorunları sadece hizmeti alan hastalar değil hizmeti sunan sağlık çalışanları da yaşamaktadır. Hastanelerdeki çeşitli eksiklikler nedeni ile mağduriyet yaşayan hasta ve hasta yakınları tepkilerini karşılarındaki sağlık çalışanlarına göstermektedirler. Bu tepki tehdit, küfür veya fiziksel şiddete varan boyutlarda olabilmektedir. Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki kamu sağlık merkezlerindeki eksikliklerin sorumlusu sağlık çalışanları değil bizzat sağlık bakanlığının kendisidir.
Yıllardan beridir sağlık sistemindeki her türlü aksaklığın sorumlusu olarak sağlık çalışanlarının gösterilmesi, artan şiddet olaylarının bir sebebidir. Şiddeti artıran unsurlardan birisi de cezasızlık kültürüdür. Şiddeti uygulayan kişiler cezalandırılmayacakları ya da önemli bir yaptırımla karşılaşmayacakları düşüncesi ile hareket etmektedir.
Sağlıkta şiddeti önlemek adına yapılması gerekenler; toplumun eğitimi, şiddetin hoş görülmemesi, şiddetin suç sayılması ve caydırıcı cezaları öngören yasal düzenlemelerin yapılmasıdır. Kamu sağlık merkezlerindeki güvenlik görevlilerinin sayı ve yetkilerinin artırılması, 7/24 polis korumasının sağlanması şiddetin önlenmesinde önem arz etmektedir.
Unutulmamalıdır ki; sağlık çalışanlarının kendilerini güvende hissettikleri bir ortamda hasta hakları da en iyi şekilde korunacaktır.
Ülkemizdeki hiçbir paydaş ile istişare etmeden Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile sağlıkta iş birliği protokolü imzalayan Sağlık Bakanlığımıza soruyoruz! Sağlıkta şiddeti adeta teşvik eden, “Doktorun kapısına tekmeyi vurup gireceksin” diye halkı şiddete yönlendiren, kendi ülkesinin hekimleri için “giderlerse gitsinler” diyerek ülkesinin sağlık sistemini baltalayan bu siyasi zihniyetle imzaladığınız protokolden ülkemize ne gibi yarar sağlamayı düşünüyorsunuz? Sağlıkta iş birliği protokolü imzalayan Sağlık Bakanlığını protokolü tekrar gözden geçirmeye davet ederiz.
Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası olarak taleplerimiz;
1- Kamu sağlık merkezlerindeki güvenlik görevlisi sayısının artırılması ve Lefkoşa Devlet Hastanesi yerleşkesindeki tüm binalarda ayrı ayrı 7/24 esasında güvenlik görevlisi görevlendirilmesi.
2- Tüm kamu sağlık merkezlerine 7/24 polis güvenliği ve koruması sağlanması.
3- Sağlıkta şiddeti suç sayacak ve caydırıcı cezaların verilmesini sağlayacak “sağlıkta şiddet yasasının” en kısa sürede hayata geçirilmesi.
Taleplerimizin tümü karşılanana kadar eylemlilik sürecinde kalacağımızı, bir kez daha uyarı ve bilgilendirme yapmadan 15/05/2023 Pazartesi tarihinden itibaren de tüm kamu sağlık merkezlerinde süresiz genel greve gideceğimizi buradan kamuoyuna ve KKTC Hükümetine duyururuz.
Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası Yönetim Kurulu(a)
Dr. Şükrü Onbaşı
(Başkan)