Günümüzde gelişen tıbbi bakımın, teknolojinin, beslenme ve yaşam şartlarındaki iyileşmenin etkisi ile insanın beklenen yaşam süresi uzamakta, dünya nüfusu yaşlanmaktadır. Ülkemizde de 45 binden fazla yaşlı olduğu, yani ülke nüfusumuzun yaklaşık %13’ünün 65 yaş üstünde olduğu açıklanmıştır. Yaşlı nüfusun artması ile birlikte ülkelerin yaşlılarla ilgili politikalar üretmesi ve sosyal düzenlemeler yapması da gerekmektedir.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 2021-2030 yıllarını “Sağlıklı Yaşlanma On Yılı” olarak belirleyerek, yaşlıların temel haklarına ulaşmasının önündeki en büyük engelin mevcut önyargılar olduğunu belirtmiştir. BM’nin “Yaşlanan Dünyada Kimseyi Geride Bırakmamak” sloganıyla hazırladığı 2023 Dünya Sosyal Raporu, 2050 yılında küresel yaşlı nüfusunun 1,6 milyara ulaşacağını öngörmektedir.
Sağlıklı yaşlanma: İleri yaşlarda esenliği mümkün kılan işlevsel yeteneği geliştirme ve sürdürme sürecidir
Diğer yandan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 1 7 Aralık 2020 tarihinde yayınlanan 2021-2030 Sağlıklı Yaşlanma On Yılı için Temel Raporu’nda günümüzde dünyadaki yaşlı insanların en az % 14’ünün tüm temel günlük ihtiyaçlarının karşılanmasından yoksun olduğuna dikkat çekmiştir.
Söz konusu Temel Raporda sağlıklı yaşlanma, ileri yaşlarda esenliği mümkün kılan işlevsel yeteneği geliştirme ve sürdürme süreci olarak tanımlanmıştır.
Sağlıklı Yaşlanmanın On Yılı’nın hedefi, “işlevsel yeteneği” optimize etmek olarak ele alınmaktadır ve şu başlıklar altında toplanmıştır:
- Temel ihtiyaçları karşılama yeteneği;
- Öğrenmeye ve karar vermeye devam etmek;
- Mobil olmak;
- İlişkiler kurmak ve sürdürmek ve
- Topluma katkı sağlamak.
Ülkemizde uzun yıllardır yaşlı bakımı konusunda yatırım yapılmamıştır
Ülkemize bakacak olursak yaşlılarla ilgili bir devlet politikasının olmadığı açıktır. Uzun yıllardır yaşlı bakımı konusunda yatırım yapılmadığı, proje geliştirilmediği bilinmektedir. Ülkemizde maalesef yaşlılarımız için ileri yaş hastalıklarına yönelik bakım ve tedavi programları ve korunma yöntemleri geliştirilmemiştir. Koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetleri ile yaşlıların bağımsız yaşamalarını sağlayacak sağlık politikalarına ve sosyal programlara acilen ihtiyacımız vardır.
Yakın geçmişte bir yaşlı bakım evimizde yaşanan hepimizi derinden üzen olaylara rağmen yaşlı bakım evleri ve rehabilitasyon merkezlerimizle ilgili sorunlarla ilgili kayda değer bir ilerleme yapılmamıştır.
Sadece 175 yaşlıya uzun süreli bakım veriliyor
Kamu hastanelerimizde hala geriatri uzmanımız yoktur. Evde yaşlı bakım hizmetlerimiz yeterli düzeyin çok uzağındadır. 2020 yılında yapılan bir araştırmaya göre ülkemizde devlete ve özel sektöre ait yaşlı bakım evlerinde sadece 175 yaşlıya uzun süreli kurumsal bakım verilebilmektedir. Bunun sonucu olarak bakıma ve yardıma muhtaç olan yaşlılarımız daha çok kendi evlerinde, çoğunlukla yabancı uyruklu ve profesyonel olmayan, bu konuda eğitim almamış bakıcılardan ücretli hizmet almaktadır. Ancak 2020 yılında yayınlanan ve Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği tarafından yapılan Kuzey Kıbrıs’ta Ailelerin Yaşlı Bakımı ile İlgili Tercihleri ve Sorunları Anket araştırması sonuç raporuna göre bu kişilerin %55’i güvenebilecekleri ve kaliteli hizmet alabilecekleri bir bakım evi olsaydı orayı tercih edeceklerini belirtmektedir.
Sağlık Bakanlığının evde bakım hizmetleri artırılmalı, birinci basamak sağlık hizmetleri aracılığı ile koruyucu hizmetler yanı sıra rehabilite edici hizmetler kapsamlı ve yeterli düzeye ulaştırılmalıdır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yaşlılara yönelik hizmetleri çeşitlendirilmeli ve geliştirilmelidir.
Yerel yönetimler aracılığı ile sürdürülmekte olan evde bakım hizmetleri, yaşlılara yönelik sınırlı sosyal aktivite ve programlar ülke geneline yayılmalı, desteklenmeli ve geliştirilmelidir. Yaşlıların mobilite ve sosyal ilişkilerinin devamlılığının sağlanması açısından da bu hizmetlerin önemi büyüktür.
Bize çok şey vermeye devam eden büyüklerimizin yeteneklerini ve refahını geliştirmek için, sağlıklı yaşlanmaları, bağımsız yaşayabilecekleri, hak ettikleri onurlu şartlara kavuşmaları için tüm paydaşlar birlikte çalışmalı, gerekli yasal düzenlemeleri yapmalı, tıbbi ve sosyal olanakları geliştirmeliyiz.
Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası Yönetim Kurulu (a)
Dr. Özlem Gürkut, MD
(Başkan)