Uzun yıllardır tıp bayramı olarak kutlanan 14 martlar, ülkemizde uygulanan sağlık politikaları nedeniyle bayram havasından uzak ve buruk bir şekilde kutlanmaktadır.
Hekimliğin en temel ilkesi insan sağlığını korumaktır. Hekimler, insan haklarının bütünsel olduğu bilinciyle ve insanın doğuştan gelen yaşama hakkının kutsallığından ödün vermeden mesleki uygulamalarını yapmalıdır. Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası kurulduğu günden beridir ülkemizde yaşayan herkesin din, dil, ırk, cinsiyet, mezhep, cinsel yönelim, politik düşünce ve sosyoekonomik durum ayrımı gözetmeksizin güvenli, ulaşılabilir ve ücretsiz sağlık hizmeti alması için çalışmayı görev edinmiştir.
Bizler, kamu hekimleri olarak yıllardır hastalıklar dışında ülkemizdeki sağlık sisteminin güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yaparken aynı zamanda yasal düzenlemelerdeki eksiklikler, alt yapı eksiklikleri, hekim, hemşire ve yardımcı personel eksiklikleriyle de mücadele ediyoruz.
Kamu sağlık merkezlerinde hekim eksiklikleri dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Bazı branşlarda hizmetler eksiklikler nedeni ile aksayarak yürütülmektedir; hatta bazı branşlar son istifalardan sonra kapanmıştır.
Ülkemizde, üçüncü basamak sağlık hizmeti veren tek merkez olan Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi bünyesinde Endokrinoloji ve Gastroenteroloji uzmanı yok, Romatoloji, Hematoloji ve Nefroloji servislerinde sadece birer uzman bulunmakta. Hemen her branştan pediatrik yan dal uzmanlarımızın ülkeye dönüşleri sevindirici olmakla birlikte, sağlık bakanlığımızın dahiliye yan dal uzmanı yetiştirmeye yönelik bir çalışması var mıdır?
Global bir kriz olan ilaç eksikliği her yönü ile her alanda hissedilirken en çok da onkolojik hasta gruplarını etkilemektedir. Özellikle hormonoterapi ve immunoterapide kullanılan ilaçların kesintisiz tedariki hayati öneme sahiptir. Sadece özellikli ilaçlar değil basit ağrı kesici ve antibiyotiklerin de eksikliği hekimlerle hastaları karşı karşıya getirmektedir. Bu sorunun bir an önce çözülmesi temennimizdir.
Ameliyathanelerin ve servislerin kapasitelerinin yetersizliği ve doluluğu nedeni ile genel cerrahi, ortopedi, plastik cerrahi ve göğüs cerrahisi gibi branşlar aylar sonraya ameliyat randevusu verebilmektedir. Ameliyathanelerin artan cerrahi branş uzmanlarına cevap verecek şekilde, her yönü ile geliştirilip artırılmasını talep ediyoruz.
Kamu hastanelerindeki yoğun bakım kapasiteleri artan nüfus karşısında artık yetersizdir. Toplumun ihtiyaçları hesaplanarak yeni ve çağdaş yoğun bakım üniteleri kurulmalı, hekim, hemşire, yardımcı personel ve teknolojik olarak tam teşekküllü hazırlanmalıdır. Yoğun bakım yatağı yetersizliği nedeni ile sevklere harcanan paralar kamu maliyesine ciddi zarar vermektedir.
Sendikamıza son zamanlarda meslektaşlarımızdan hastane yöneticileri ile ilgili çok yoğun şikayetler gelmektedir. Üzülerek söylemek zorundayız bu pozisyondaki bazı meslektaşlarımız koltuk ve güç zehirlenmesi yaşamakta, yetkilerini doğru kullanamamakta, meslektaşlarına baskı ve mobbing uygulayarak hastaneleri yönetmeye çalışmaktadır. Çağımızın yönetici hastalığı olan mobbing’in tedavisi denetimdir. Sağlık bakanlığını hastane başhekimlerinin icraatlarını denetlemeye ve hastanelerde iş barışını yeniden tesis etmeye davet ediyoruz.
6 Şubat sabahı Türkiye’de merkez üssü Kahramanmaraş olan çok şiddetli bir deprem yaşandı. Bu depremde hem Türkiye hem de ülkemiz telafisi olmayan kayıplar verdi. Buradan çıkarılması gereken dersler vardır. Doğal afetlerde kesilmemesi gereken sağlık hizmetlerini nasıl sürdüreceğimizin çalışması yapıldı mı? Ülkemizdeki kamu binalarının durumu ortada iken, olası bir depremde hastanelerimiz zarar görürse nasıl bir yol izleneceğinin planı yapıldı mı? Hasarlı okulları boşaltıp çocuklarımızı çadırlarda ders yapmaya mahkûm eden hükümetimizin hastaneler için planını merak ediyoruz. En hızlı şekilde Yeşilırmak’tan Dipkarpaz’a kadar bütün kamu sağlık merkezlerinin depreme dayanıklılık analizlerinin yapılmasını, sonuçlarının tüm şeffaflığıyla kamuoyu ve bizlerle paylaşılmasını talep ediyoruz.
20 Aralık 2022 tarihinde sağlık bakanımız Türkiye Cumhuriyeti sağlık bakanı ile bir “sağlıkta iş birliği” protokolü imzaladı. Protokolün hazırlık evresinde hiçbir paydaş kuruluş ile istişare edilmedi, sonrasında da içeriğine tarafımızca ulaşılamadı. Ne yazıktır ki protokolün içeriğine yasalaşma aşamasında meclis alt komitesinde ulaşabildik. Söz konusu protokolü incelediğimiz zaman KTTB yasası ve ülkemizde yürürlükte olan başka yasalarla da çeliştiğini tespit ettik. Üç yıl önceki hastane yangınında hastaları ve hastaneyi tahliye eden biz kamu hekimleriydi. Covid-19 pandemisinde, dönemin hükümetinin bütün organizasyon hatalarını da, sağlık sistemindeki eksikleri de kompanze eden yine biz kamu hekimleriydi. Bizleri yok sayamazsınız.
Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası, her zaman olduğu gibi bugün de ülkemiz hekimlerinin meslek örgütü Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin ve yasasının yanında, onu hedef alanların ise karşısında duracaktır.
Saygılarımla.
Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası Yönetim Kurulu (a)
Dr. Şükrü Onbaşı
(Başkan)